38. HAFTAYA BAŞLARKEN


38. HAFTAYA BAŞLARKEN

Uzun süredir size bir durum değerlendirmesini yapmıyordum. Güncel ekonomi hakkında fikrimi öğrenmeniz için kısa bir güncelleme yapayım dedim.

Sene sonu için benim döviz kurları ve altın gram fiyatı istidlâlim şöyledir:

 

USD/TRY:                           7,55       (31.12.2020 için)

EUR/TRY:                           9,10       (31.12.2020 için)

Altın Gram Fiyatı:             490 TL   (31.12.2020 için)

 

Eminim sizler de takip ediyorsunuz zaten, dolar ve euro TL karşısında rekor üzerine rekorlar kırıyorlar. Bunu Türkiye’nin kırılgan (ve kırılgan kalması istenen) ekonomisine bağlamak mümkün. Ancak bence bir başka büyük sebep de Amerikan ve Avrupa Merkez Bankaları korona destekleri açıklarken Türkiye’de günlük ticari hayatta devlet destekleri hissedilmiyor. Evet, Türkiye’de sağlık altyapımız birçok ülkeninkinden çok daha iyi ve bizim ekonomimizin geneli finansa yani paradan para kazanmaya değil üretime dayanıyor. Bu böyle bir pandemi sürecinde ülkemiz için büyük avantaj. Ancak bazı sektörlerde de büyük zorluklar çekiliyor ve bana göre bu durum genel moraliteyi düşürüyor. Herkes kendi imkânlarıyla ayakta kalmak zorunda olduğunu düşünüyor. O zaman da insanlar ister istemez dövize ve altına yöneliyorlar.

 

Altın da pandemiden dolayı dolar karşısında rekorlar kırıyordu, ama şimdi epeyce geriledi. Türkiye’de altın fiyatlarının düşmemiş olmasının sebebi doların çok pahalı olması (bana göre dolar bugün 7,28-7,30 civarında olmalı ve 7,47’den itibaren zaten dolar bozdurulmalı).

 

Altınla ilgiliyse ortada 2 senaryo var:

1) Pandemi sürdükçe altın da yükselmeye devam edecek. Ve yatırımcısına tekrar kazandıracak. Aşının bulunmasıyla altın fiyatları gerilemişti zaten. Ama geçen hafta Oxford Üniversitesi testlerin 2. Fazında deneklerde yan etkiler gördüğünü ve aşı çalışmalarını şimdilik durdurduklarını açıkladı. Bu ve benzeri haberler de orta vadede altına yarayabilir.

2) Biliyorsunuz Kasım’da ABD’de seçimler var. Şu anda göründüğü kadarıyla da kıyasıya bir rekabet var. Bana sorarsanız ben Trump’ın seçilmesine kesin gözüyle bakıyorum. Zaten Türkiye için de daha yararlı olan seçenek bu olur. Ama Trump da az değil, posta servisi başkanlığına (ABD seçimlerinde seçim sonuçlarını etkileyebilecek kadar önemli bir kurum, aynı zamanda posta servisi federaldir) bir yakınını atadı ve posta servisine inanılmaz büyük bir bütçe aktardı. Şu anda da aşıyı bulduk çığırtkanlığı yapıyor. Kasım öncesi Trump’ın “sürpriz” bir şekilde korona tedavisi veya aşısı bulacağına kesin gözüyle bakanlar da var. Bu da yine altını düşürebilecek faktörlerden. Ha derseniz ki Türkiye açısından ne olur:

 

Şu anda hazine bonolarının ve devlet tahvillerinin alım satım fiyatlarına bakıldığında 2 şey göze çarpıyor:

1) 2021 Ağustos’a kadar beklentiler pek yüksek değil

2) 2021’in Nisan ayında faizlerde birden bire artış var. Ve sonrasında da vade uzamasına rağmen faizler düşüyor. Bu şu demek: Yatırımcı önümüzdeki senenin Mart veya Nisan aylarında Türkiye’de büyük bir ekonomik sıkıntının baş göstereceğine inanıyor. Sebebini şu anda bilemiyorum.

 

ABD’nin hazine tahvillerine baktığımızda da benzeri bir sıkıntıyı görüyoruz: Seçimlere kadar ekonomisi kırılgan; ayrıca bundan 1 ile 2 yıl arasında yine Amerikan ekonomisinin de krizlere gebe olduğunu görüyoruz.

 

Avrupa ise ondan daha sağlam görünüyor. Ancak görünen o ki ekonomik daralma küresel olarak 2023 sonuna kadar sürecek. Avrupa Merkez Bankası tahvillerinde düzelme 2023 Aralık’tan itibaren başlıyor.

 

Yalnız yine de Avrupa hâlâ ABD’den daha sağlam bir gemi. Bunu faiz oranlarının hâlâ eksi ( - ) olmasından anlıyoruz.

 

İster menkul ister gayrimenkul olsun, bütün yatırım çeşitlerinde (normal şartlar altında) yatırımın riski arttıkça getirisi de artar. En iyi yatırım en çok getirisi olan ( = en riskli olan) ya da en az riskli olan ( = en az kazandıracak) yatırım değil, GETİRİ/RİSK oranı en yüksek yatırımdır.

 

Dövizin şu anki değerleri, hangi tip dövizin ne kadar getirebileceği ve riskleri göz önünde bulundurulduğunda bana göre RİSK/GETİRİ oranı en düşük olan menkul yatırım için servetinizi şu şekilde bölüştürmenizi tavsiye ederim:

 

Dolar:                  Servetinizin %10’una denk gelecek şekilde

Euro:                    Servetinizin %13’üne denk gelecek şekilde

Altın:                    Servetinizin %35’ine denk gelecek şekilde

Türk Lirası:          Servetinizin %42’sine denk gelecek şekilde

 

Evet, bence servetimizin büyük kısmını şu anda TL’de tutmalıyız. Bunun da sebepleri var:

1) Şu anda döviz reel değerinden çok daha fazla yüksek. Kendimize güvenmeyip de gidip pahalı pahalı döviz almamızın bir mantığı yok.

2) Bazı bankalarda TL mevduatlar %14’lere kadar çıkmış. Üstelik stopajı da döviz mevduatlardan daha düşük. Bu fırsat değerlendirilebilir.

 

İyi haftalar.

 

 

 

Görsel Kaynak:

Calendar photo created by freepik - www.freepik.com