HAKKIMIZDA

Hakkımda bölümünü çok büyütmeye gerek yok bence. Kim olsa abartır kendini otobiyografisini yazarken; Montaigne bile bundan kaçınmaya çalışırken kendinden de uzaklaştığını söylüyor.

1990 ve de övünmek gibi olmasın ama Gaziantep doğumluyum.

Çok severek okuduğum Gaziantep Anadolu Lisesi’nden 2008’de mezun oldum.

Birçok 17 yaşındaki genç gibi liseyi bitirirken ben de hayatım boyunca hangi mesleği yapmak istediğimi bilmiyordum. Kuzenimden duydum, endüstri mühendisliğinde her branştan ders alınıyor dedi. Tam benlik mühendislik, dedim. Ortaya karışık gibi bir şey.

İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum.

Annem küçükken bizi severken “Oğluuum, büyük adam olasınız, Amerikalar’da okuyasınız” derdi. Amerika’da okumak büyük adam olmak mı bilmiyorum. Ama okudum.

Aynı zamanda da Güney İllinois Eyalet Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum. İllinois eyaletinde de yetkin Endüstri Mühendisi’yim. Lisanslı. Pardon yani.

Endüstri mühendisliği mesleğini nasıl seçtiğimiz belli. Sarmadı tabi bir süre sonra. Bazı derslere bayılıyorum, geri kalanlar beni bayıyor. Baktım bu iş böyle olmayacak, kendi üniversitemde asistanlık ve burs yakaladım, emeği geçen hocalarımı hâlâ çok sevgi ve saygıyla anarım, Ekonomi ve Finans yüksek lisansı yaptım.

Okurken az önce yukarıda sevgi ve saygıyla andığım hocalarım burnumdan getirdiler. 5 kilo verdim, 17-18 senelik geçmiş öğrencilik hayatımda görmediğim kadar kâbus gördüm.

Ama değdi. Meğer o sene zaten bizim bölüm ABD’de en iyi 12. Ekonomi yüksek lisans programı seçilmiş. Hepimize çok fazla şey öğrettiler. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Hocalara teşekkürün yeri gelmişken; boş geçirdiğim bir 6 ayda babam beni iş yerine getirtip ona yardım ettirmeye çalışırken buna izin vermeyen, Fransızca öğrenmek üzere Paris’e yollanmamı sağlayan Mutlu Hoca’mın da yeri çok başkadır.

Efendim velhasıl kelam, bütün tahsilimizi yaptık. Yıllarca hem Amerikan rüyasının hem de uzakta yaşamanın zorluklarının tadına baktık. Tam meyve vermeye başlayacak yaşa gelince, orada daha çok kalmak istemedim. Doğduğum şehre kendimi borçlu hissettim.

2015’ten beri Gaziantep’te aile fabrikamızda Finans ve Dış Ticaret sorumlusuyum.

Sık sık aldığım bir sorunun cevabı şudur:

Hayır, döndüğüme hiç pişman değilim. Evet, bunda bizim yemeklerin etkisi büyük.

Dünyada yılda 9 milyar dolarlık ticareti yapılan, Türkiye’nin de yıllardır ihracatında dünya liderliğine oynadığı (son 10 yıldır hep 1., 2. veya 3.’yüz), Türkiye’nin de hem en büyük hem en katma değerli ihracat kalemlerinden biri olan makina sektöründe çalışıyorum. 50 yıldan fazla bir süredir ailemin içinde olduğu bu sektörde çalışmak da bana ayrı bir gurur veriyor.

Sürekli gelişmeye ve sürekli iyileşmeye inanıyorum. Bana göre çevresine, şehrine, ülkesine yararı olmayan adam gereksiz adam.

Dünya’nın içinde hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biri olan Gaziantep’te yaşıyorum. Dünya’da henüz yapılmamış AR-GE projeleri üzerinde çalışıyorum.

Sonuçta doğru düzgün yabancı dil bilmeden 35 ülkeye ihracat yapan bir babanın ve şehrin ilk gökdeleninin mimarı bir annenin oğluyum.

Evliyim, çok mutluyum.